Bu ay önce depremin ülkemiz ekonomisine etkisini yazmaya karar vermiştim, daha sonra Amerika’da batan bankaların neden battıkları ülkemizdeki banklaarın bu durumdan nasıl etkileneceğini, ülkemizdeki bankalarda buna benzer riskler var mı konusunu ele alacaktım. Lakin gündem o kadar çok çabuk değişiyor ki belki sizler bu yazıyı okuduğunuzda farklı gündem oluşmuş olacaktır.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Türkiye ekonomisi riskleri ve seçime dair yorum ve tahminlerini paylaşınca o konuda yazmaya karar verdim.

Daha önceki yazılılarımızda derecelendirme kuruluların değerlendirmelerini verilen notların ne anlama geldiğini neden önemli olduğunu yazmıştım. Fitch Türkiye’nin notunu B negatif olarak teyit ettikten sonra bazı  başlıklarla raporunu detaylandırıyor. Şöyle ki;

Mevcut politikalar TL üzerinde baskı yaratıyor,

Negatif görünü, Eksi reel faizler ve artan düzenleyici önlem ve kontrollerin kullanılmasını içeren Türkiye genişlemeci ve tutarsız politika bileşiminin döviz talebini ve lira üzerindeki değer kaybı baskılarını koruyacağını, uluslararası rezervleri zayıflatacağını, enflasyonu yüksek seviyede tutacağına, dış finansman ihtiyacı ve maliyeti üzerinde baskı oluşturacağını ifade edilmektedir.

Enflasyon Tahmini,

Yıllık enflasyon olumlu baz etkisinden ve 2022 yılının ikinci yarından bu yana iyileşen doviz kuru istikrarından yararlanılarak ekim ayındaki %85.5 zirveden şubat ayında %555.2 ye gerilemiştir. 2023 yılı için Enflasyon yıl başında öngörülen yüzde 38 ila 42 bandından ortalama yüzde56.5 olmasını beklenildiği ifade edilmiştir. Mevcut hükümetinin temelinde büyüme olması, TL üzerindeki değer kaybı baskı artmasından dolayı enflasyon beklentisi yukarı yönlü revize edilmiştir.

Büyüme Tahmini,

Şubat ayındaki depremlerin etkisi ekonomi üzerindeki olumsuz etkisinin mayıs seçimleri öncesinde mali politika ve kredi teşvikiyle kısmen dengelenmesiyle birlikte GSYİH büyümesinin 2022 deki yüzde 5.6 dan 2023 de yüzde 2.5 yavaşlayacağını FİTCH öngörmektedir. Bazı kaynaklar ise FİTCH kadar iyimser olmayıp depremin etkisinin büyümeye etkisinin daha fazla olacağını  ifade etmektedirler.

Rezerv Tahmini,

2022 yılında 129 milyar dolar ulaşan TCMB brüt  rezervleri yeniden baskı altında kalarak mart başında 120 milyar dolara gerilemiştir. Suudi Arabistan Kalkınma fonundan TCMB’na  5 milyar usd mevduat yatırmasına rağmen SWAP hariç -57 milyar dolarlık net pozisyona sahip rezerv yapısı kırılganlık olmaya devam etmektedir.

Cari açık kısa vadeli borç Riski,

2022 yılında milli gelirin yüzde5.4 üne yükselen cari açığın, düşen enerji fiyatlarına rağmen teşvik politikalarının etkisiyle 2023 yılında milli gelirin yüzde4.3 seviyesinde olması öngörülmektedir.

Aralık 2022 de 190.2 milyar dolar olan kısa vadeli dış borçlar,Türkiye’ yatırımcı risk algısındaki değişime karşı kırılgan hale getiriyor.2022 yılında net hata noksanı cari açığının yarısına yaklaşması ve bunların niteliği ilişkin sınırlı görünürlük uluslararası rezervler üzerinde baskı  riskini artiriyor.

Bütçe açığı Tahmini,

Bütce açığı 2022 yılında  GSYİH NIN yüzde3.5 olarak gerçekleşmesi hedeflenen yüzde 1.1 çok üzerinde kalmıştır.

2023 yılında seçim yılması olması nedeniyle mali teşvikler yüksek enflasyona bağlı harcama baskıları ve de   deprem sonrası destekler ve yeniden inşa harcamalarının etkisiyle genel devlet bütçe açığının 2023 yılında 4.4 yükseleceği tahmin edilmektedir.

Ülkemiz bir daha bu boyutta büyük afetler yaşatmasın, Depremde vefat eden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet diliyorum. Yakınlarını kaybedenlere sabırlar diliyorum. Hayatlarını yeniden inşa edecek olan vatandaşlarımıza Allah yardımcı olsun.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.