Uzmanlar, özellikle sonbaharın sonlarından ilkbaharın başlarına kadar ortaya çıkan ve halsizlik, yoğun uyku isteği, iştahsızlık, sürekli mutsuzluk, hüzünlü hissetme hali olarak kendini gösteren kış depresyonu ve alınması gerekli tedbirler konusunda uyarıyor.
Kış mevsiminde daha iyi bir ruh hali için neler yapılabilir?
Memorial Ankara Hastanesi uzmanlarından Klinik Psikolog Melek Abca, kış depresyonunun özellikle sonbaharın sonlarından ilkbaharın başlarına kadar ortaya çıkan ve halsizlik, yoğun uyku isteği, iştahsızlık, sürekli mutsuzluk ve sürekli hüzünlü hissetme hali olarak kendini gösterdiğini söylüyor.
Bilimsel adıyla mevsimsel duygusal bozukluk olarak tanımlanan kış depresyonunun kimleri daha çok etkilediğini anlatan Abca şu bilgileri veriyor:
“Bilindiği gibi grip virüsü bile bağışıklık sistemi zayıf olanlarda hastalığa yol açar. Mevsimsel depresyonlarda da yatkın olan kişilerde risk yükselir. Kış mevsimine özgü güneş ışınlarından mahrum kalmamız,havanın erken kararması ve soğuması daha çok kapalı ortamlarda zaman geçirmemiz, fiziksel aktivitelerin azalması gibi sebeplerden dolayı tabii ki psikolojimiz etkilenmektedir. Mevsime bağlı gelişen depresyonda belli hormonal değişimler de yaşandığı için bu değişimlerden yüksek oranda etkilenen bireylerin depresyona daha yatkın olduğu ifade edilebilir. Depresyon geçmişi olan kişilerde tetikleyici olabiliyor. Genç erişkinlerde ve kadınlarda görülme sıklığı da daha yüksektir. Özellikle insanlar daha çok evde zaman geçirdiği için ve gecelerin daha uzun olması sebebiyle, tek başına var olmakta zorlanan ve kendini yalnız hissedenler için kış mevsimi daha tetikleyici bir unsur olabiliyor. Kış depresyonu, kuzey bölgelerinde yaşayan ve kışın daha az güneş ışığına maruz kalan kişilerde daha yaygın olabiliyor. Bu noktada önemli olan farkındalık oluşturup ne yapmamız gerektiğini bilmektir.”
Kış mevsiminde daha iyi bir ruh hali için neler yapılabilir?
Kış mevsiminde depresyon görülme sıklığının artmasının yanı sıra bu mevsimin duygusal korunulması gereken bir dönem olmadığına değinen Abca, bu mevsimin insan psikolojisine olumlu katkılar da sağlayabileceğini belirtti. Abca, daha iyi hissetmek adına yapılması gerekenlerden bahsetti:
“Gün ışığının azaldığı kış aylarında, evinizde ve çalışma alanınızda maksimum doğal ışığı alacak şekilde konumlandırma yapabilirsiniz. Öğle aralarında kısa yürüyüşlere çıkarak doğal ışıktan faydalanabilirsiniz. Bununla beraber düzenli fiziksel aktivite de endorfin salgılanmasını teşvik ederek ruh halinizi iyileştirebilir. Ayrıca C vitamini ve D vitamini, bunun yanında Omega-3 ağırlıklı besinler tüketilebilir veya gerekirse doktor kontrolünde takviye alınabilir. Tam tahıllar ve sebzeler de enerji seviyesini arttıracaktır. Uzun karanlık gecelerde artan melatonin ve daha az güneş ışığına maruz kalmamız sebebiyle azalan serotonin dengesini iyi sağlamak gerekiyor. Yaz aylarında içimizin daha kıpır kıpır olmasının sebebi mutluluk hormonu olan serotonin salgılanması için yeterince güneş alıyor olmamızdır. Bu hormonlardaki artış ve azalmalar depresyonun oluşması için gerekli biyolojik etkileri ortaya koyabilir. Çünkü serotonin ve melatonin bireylerde uyku ve uyanıklık döngüsünün, enerjinin ve ruh halinin düzenlenmesinde yardımcı bir rol oynamaktadır. Bu kapsamda yapılan bilimsel araştırmalar gün ışığı sayesinde vücutta depolanan D vitamininin kış depresyonu semptomları için koruyucu bir faktör olabileceğini de göstermiştir.”
Uyku düzeninin de önemli olduğuna dikkat çeken Abca, “Geceleri erken yatıp, sabahları erken kalktığınız bir uyku düzeninde güneş ışığından daha fazla faydalanabilirsiniz. Stres dengesi için zihni sakinleştirecek yöntemler geliştirmek,ruhumuza ve bedenimize iyi gelecek etkinlikler yapmak,hobilerimize vakit ayırmak, yoga ve meditasyon yapmak, sevdiğimiz kişilerle arkadaşlıklara daha çok yer vermek bu süreçte daha iyi bir ruh haline sahip olmamızı sağlayabilir” dedi.
Eski kış geleneklerini yaşatmak ruhu besler
Geleneklerimizi, sahip olduğumuz kültürü ve eski kış gecelerini hatırlamanın ve yaşamanın da ruhu besleyeceğine dikkat çeken Abca, “Kış dönemini, eskiden olduğu gibi gelenek ve kültürlerimizi yaşattığımız, sevdiğimiz insanlarla bir araya geldiğimiz, misafirlik alışkanlıklarımızı sürdürdüğümüz, kış eğlencelerini yeniden canlandırdığımız keyifli bir döneme çevirebiliriz. Belki eskiden olduğu gibi lapa lapa karları göremiyoruz; küresel ısınma,iklimsel değişikler her ne kadar üzerimizde etki ediyor olsa da hayaller insanı yaşatır. Hayallerimiz canlı kalsın ve çocuklarımıza umut aşılayalım. Eski kış gecelerimizi, keyifli sohbetlerimizi, komşularımız ve arkadaşlarımızla misafir geleneğimizi canlandıralım. Yazın kışı, kışın yazı özlemektense anı yaşamak gerekiyor” diye konuştu.