Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu ‘B2’ den ‘B3’ e düşürdü, not görünümü ‘negatif’ten  ‘durağan’a çevirdi.

Kredi Derecelendirme Notları Bize Ne Anlatıyor ?

Kredi  derecelendirme (rating) denildiğinde ilk akla gelen : Moody’s,  Standart and  Poors ( S&P)  ve Fitch ile  AAA, Aaa, AA+, Aa1,… şeklinde ifade edilen notasyonlardır.

Kredi Derecelendirme notasyonları ne anlama geliyor?

Kredi derecelendirme notu bir kuruluşun /kurumun  (şirket veya devlet) borcunu geri ödeme gücünü /riskini gösterir.

Aşağıdaki tabloda her 3 derecelendirme şirketinin rating notlarını bir araya topladım.

http://www.dorukozcan.com/img/upload/images/rating_tablo1.JPG

3 rating şirketinin notasyonları da A ile başlıyor. A derecelendirme notu ilgili kurumun düşük kredi riski bulunduğunu, B orta düzeyde kredi riski bulunduğunu ve C/D  ise yüksek kredi riski bulunduğunu ifade eder.

A ile başlayan rating notlarının devamının şirketlere göre farklılaştığını görürüz.

Derecelendirme şirketleri rating notları ile beraber notun görünümünü de açıklarlar.

Görünüm için ise 3 kriter kullanılır. Pozitif, negatif ve durağan. Moody’s pozitif için 1, durağan için 2 ve negatif için 3 kullanılırken.  Diğer iki rating şirketi pozitif için ‘+’ , negatif için ‘-‘  ve durağan için ise herhangi bir notasyon kullanmaz .

Rating notunun görünümü bir sonraki not artışının yönünü gösterir. Pozitif görünüm bir sonraki derecelendirme notunun artacağına işaret ederken, negatif görünüm derecelendirme notunun bir basamak düşme riski bulunduğunu gösterir.

Yatırım yapılabilir (Baa3/BBB- ve üzeri) ve yatırım yapılamaz düzey (Baa3/BBB- altı) kısa ve uzun vadeli borç ödeme gücünü gösterir. Yatırım yapılabilir düzey kısa vadede borç ödeme gücünün yüksek olduğunu gösterirken;  Yatırım yapılamaz düzey kısa vadede borç ödeme kapasitesinin zayıf olduğuna işaret eder.

C ve D ile başlayan rating notları ise uzun vadeli borç ödeme gücünün de zayıf olduğu anlamına gelir .

Rating notu neden önemlidir?

Borç ödeme riski ve faiz oranı arasındaki ilişkiyi gösterdiği ve bunun da borçlanma maliyetlerini belirlediği için önemlidir. Borç ödeme riski arttıkça (rating notu kötüleştikçe ) , faiz oranı artar . Veya konuya tersinden bakarsak borç ödeme riski ne kadar düşükse, faiz oranı o kadar düşük olur.

En muteber ve güçlü kurumun devlet olduğunu varsayımıyla; bir şirketin derecelendirme notu , ait olduğu / faaliyet gösterdiği ülkenin derecelendirme notu, ait olduğu / faaliyet gösterdiği ülkenin derecelendirme notundan daha iyi olamaz. Dolayısıyla Türkiye’nin derecelendirme notunun yatırım yapılabilir seviyenin altına düşmüş olması ile birlikte tüm Türk  şirketlerinin de rating notları yatırım yapılabilir seviyenin altına düşmüş durumdadır.

Bir Türk şirketi/bankasının tüm finansal göstergeleri kendi eş değeri bir Amerikan/Avupa şirketi/bankasından çok iyi olsa ve daha iyi yönetilse bile; bizim kuruluşlarımız Amerikalı ve Avrupalı şirketlere kıyasla daha yüksek maliyetle borçlanır.

Kuruluşlar Kredi Derecelendirme Notlarını Neye Göre Belirliyor

  Kredi derecelendirme notunu belirlerken kuruluşlar, GSYH büyüme oranı, işsizlik oranı, cari işlemler dengesi, enflasyon oranı, kamu borçlanmaları ve işsizlik oranı gibi ülkelerin makroekonomik göstergelerine bakarak ekonomik riski belirliyor. Kuruluşlar politik riski belirlerken ise siyasi istikrar, seçimlerin zamanlamaları, ülke içi siyasal dengeler ve iktidar partisinin oy oranı gibi kriterleri değerlendiriyor. Ayrıca kredi derecelendirme raporlarında yer alan bir diğer kriter de ülke ekonomisinin siyasi karar merkezinden ne denli bağımsız olduğunu belirten (Merkez Bankası Bağımsızlığı) Ekonomik Özgürlük Endeksi.

Kredi derecelendirme notları, yabancı sermayeye ihtiyaç duyan, dış ticaret açığı bulunan gelişmekte veya az gelişmiş ülkeler için yabancı yatırımcıların o ülkede yatırım yapabilmesi açısından oldukça önemli. Açıklanan ülke kredi notları ne kadar yüksek olursa devletler gerek bono, tahvil gibi menkul kıymetler ihraç ederek yatırımcılardan borç alır ve sermaye piyasasında kendisine fon yaratır gerekse de aldığı borcun geri ödemesini daha düşük faiz oranından ödeyerek maliyetini azaltır.

Sonuç: Maalesef ki şu an bulunduğumuz gruptaki ülkeler ki bunlar Kırgızistan, Moldova, Nikaragua, Nijer, Tacikistan vs, ülkeleridir. Bu durumda ülkenize yabancı yatırımcı gelmez, borç verenler borç vermez veya yüksek faiz oranları ile borç bulabilirsiniz. Ülkemizin en kısa sürede bu notasyondan çıkması dileğiyle diyelim. Gelecek ay başka bir yazıda buluşalım.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.